Ana içeriğe atla

Covid19 enfeksiyonu sonrası geçmeyen semptomlar ve akciğer rehabilitasyonu

 POST-COVİD SENDROM 

     Şubat 2020'de, Dünya Sağlık Örgütü, o sırada mevcut olan ön verileri kullanarak, hafif vakalar için başlangıçtan klinik iyileşmeye kadar geçen sürenin yaklaşık 2 hafta olduğunu ve ciddi veya kritik hastalığı olan hastalar için iyileşmenin 3 ila 6 hafta sürdüğünü bildirmiştir. Ancak daha sonra, bazı hastalarda semptomların haftalarca hatta aylarca sürdüğü ortaya çıkmıştır. ‘Uzamış (Long) Covid’ terimi ilk olarak İtalya Lombardy’den Elisa Perego tarafından hastalık deneyimini özetlemek için kullanılmış, haziran ayında #LongCOVID hashtagi giderek öne çıkmış ve hasta web sitelerinde de kullanılmaya başlamıştır. Daha sonra TV’ler ve yazılı basında da bu terim kullanılarak hayatımıza girmiştir. Peki nedir bu Uzamış Covid Sendromu? 

    Uzamış Covid Sendromu ya da Post-Covid sendromunun neden oluştuğunu henüz bilmiyoruz, ancak hipotezler gizli enfeksiyon alanlarından uzun süreli inflamatuar yanıta kadar uzanıyor. Ayrıca, eğer varsa, bu kalıcı semptomların uzun vadeli sonuçlarının ne olabileceğinden de emin değiliz. Bu sendromun yaşam kalitesini etkileyebileceğini biliyoruz, ancak şu an için organ hasarı gibi ciddi yan etkiler beklenmiyor. Yaşam kalitesini etkileyen durumların ortadan kaldırılması için Pulmoner Rehabilitasyon (Akciğer Rehabilitasyonu) iyi bir seçenek olarak gösteriliyor. 




   Post-Covid sendromu, ilgili semptomlarla acil servise giden veya kısa süreli hastanede kalmayı gerektiren ciddi semptomları olan kişilerde görülebilir, ancak aynı zamanda hafif semptomları olan ve evde kendi kendine tedavi gören kişilerde de ortaya çıkabilir. Covid-19 testleri negatife döndükten sonra da bu semptomlar devam edebilmektedir. Her ne kadar bu problemler zaman içerisinde çoğunlukla kendiliğinden düzelse de pulmoner rehabilitasyon hem daha hızlı iyileşmeye hem de yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur. Unutulmaması gereken önemli nokta, bunların gerçek hastalıkları sırasında doktor gözetimi gerektirmese bile sonrasında yaşam kalitesini etkileyeceği için destek almak gerekir. 

    Nedir bu semptomlar derseniz, en sık görülenler; Yorgunluk(Asteni), Nefes Darlığı, Uyku Bozukluğu, Öksürüktür.  Konsantrasyon Güçlüğü, Artralji(Eklem Ağrıları), Göğüs Ağrısı, Çarpıntı, Baş Ağrısı, Anosmi(Koku Alamama), Tat Alamama, Saç Dökülmesi, Hafıza Kaybı gibi semptomlar da görülebilmektedir. 

   



PULMONER REHABİLİTASYON (AKCİĞER REHABİLİTASYONU) 

    Pulmoner Rehabilitasyon, solunum hastalığı olan bireylerin fiziksel ve psikolojik durumlarını iyileştirmeyi amaçladığından ve kapsamlı müdahalelere odaklandığından, hastaya özel bir şekilde, eğitim, egzersiz ve davranış değişikliklerini içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan ayrıntılı bir hasta değerlendirmesine dayalı olarak planlanır. 

    Covid-19'da da doğru zamanda doğru hasta için Pulmoner Rehabilitasyon işlemleri kesinlikle gerekli olacaktır. Pulmoner Rehabilitasyon'un ana hedefleri: 

  • Havayolu boyunca solunumu kesintisiz sürdürmek için; balgamların hareketlendirilmesi, etkili öksürük ve diğer bronşiyal hijyen teknikleriyle direnci azaltmak; ve havalandırmayı iyileştirmek,

  • Nefes darlığını azaltmak ve rahatlamak, 
  • Diyaframın ve diğer solunum kaslarının uygun pozisyonunu ve işleyişini sürdürmek,  
  • Solunum işini / yükünü azaltan ve hava hapsini azaltan uygun bir solunum düzeni ile solunum hızını yavaşlatmak, uygun hıza getirmek 
  • Uygun egzersizlerle göğüs hareketliliğini iyileştirmek ve ikincil duruş bozukluğu (göğüs kafesi bozukluğu gibi) önlemek ve / veya düzeltmek, 
  • Dayanıklılığı ve genel egzersiz toleransını geliştirmek, 
  • Kaygı ve depresyonu azaltmak / ortadan kaldırmak, 
  • Fonksiyonel kaybı iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak. 

Pulmoner Rehabilitasyon kapsamı aşağıdaki bileşenleri içerir: 

  • Hasta eğitimi ve sigarayı bırakma 
  • Aile ve bakıcı eğitimi 
  • Egzersiz eğitimi; solunum ve uzuvlardaki kasların eğitimi 
  • Bronşiyal hijyen teknikleri 
  • Solunum stratejileri 
  • Uzun süreli oksijen tedavisi 
  • Non-invaziv ve invaziv mekanik ventilasyonun kullanılması (Solunum Cihazları) 

    Covid-19 pnömonisi hastalarında, her hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre yukarıda listelenen uygun bileşenlerin seçimiyle birlikte Pulmoner Rehabilitasyonu kapsar. Covid-19'a özgü Pulmoner Rehabilitasyon, hastalığın solunum sistemi üzerindeki etkileri ve sonuçları dikkate alındığında genel endikasyonları şu şekilde sıralanabilir: 

  • Akut hastalık evresinde nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma güçlüğü, solunum yetmezliği, gaz değişim anormallikleri ve hareketsizlik 
  • Fonksiyonel durumun azalması nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinde zorluk 
  • Bozulmuş yaşam kalitesi
  • Yorgunluk ve kronik solunum semptomları (uzun vadede) 
  • Azalan iş performansı / üretkenlik 
  • Covid-19'a bağlı kronik solunum problemleri nedeniyle hastane ve acil servis yatışlarıyla ilişkili tıbbi kaynakların artan kullanımı. 

    Daha önceki Coronavirüs enfeksiyonlarından edindiğimiz bilgiler de bu tip enfeksiyonlardan sonra pulmoner rehabilitasyonun olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir. Covid-19’lu hastaların fiziksel kapasitelerinde bozulma, fiziksel aktivite ile artan nefes darlığıkas güçsüzlüğü ve post travmatik stres bozukluğu gibi mental bozukluklar görülmektedir. Hastalar, yoğun bakım ünitesinde, hasta rehabilitasyon ünitesinde veya taburcu olduktan sonra evde, hastalık öncesi fonksiyonel seviyelerine dönebilmeleri için deneyimli bir fizyoterapist tarafından fizyoterapi ve rehabilitasyonuna devam etmelidir. Coronavirüs enfeksiyonu sonrası bu tip problemler yaşayanlar bilgi ve sorular için bana ulaşabilirler. Sağlıkla kalın. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnterkostal Kaslar ve Egzersizleri

  Merhabalar, geçen haftaki yazımda diyafram kasından bahsetmiştim. Bu hafta ise yine önemli solunum kaslarımızdan olan interkostal kaslardan(göğüs duvarı kasları) bahsedeceğm. Diyafram kasımız göğüs duvarını aşağıya(karın boşluğuna) doğru genişletirken, interkostal kaslarımız yukarı ve dışa doğru genişletmektedir. İnterkostal kaslar external ve internal iki farklı grupta incelenir. İnternal grup kaslar kaburgaların iç tarafında bulunurken, özellikle öksürme, hapşırma, üfleme, şarkı söyleme gibi nefes vermenin zorlu olarak yapıldığı durumlarda aktif olarak çalışır. External grup ise kaburgaların dış tarafında bulunurak nefes almada önemli görev üstlenerek diyaframın en büyük yardımcısıdır. Kaburgalarımızda bulunan bu kaslar iman tahtasına yapışırlar. Bu bölgenin korunmasında ve ayrışmamasında önemli rolleri bulunmaktadır. Bu yazıda external interkostal kaslar üzerinde duracağım.   Solunum kaslarının değerlendirilmesi özellikli cihazlarla net olarak yapılsa da bize solunum ...

Diyafram Kası ve Egzersizleri

   Merhabalar, geçen haftaki yazımda solunum egzersizlerinden, akciğer rehabilitasyonundan ve egzersizle solunum ilişkisinden bahsetmiştim. Bu yazımda solunum sisteminin en önemli parçalarının başında gelen diyafram kasından bahsedeceğim. Diyafram, karın ile göğüs boşluğunu birbirinden ayırınan bir kastır. Birçok yapıya bağlı olması açısından da anatomik olarak iyi ele alınması gerekir. Kaburgalara, iman tahtasına(sternum ksifoid çıkıntısı), omurgalara, ligamanlara tutunan bir kastır. Nefes alırken; diyafram kası düzleşir, göğüs boşluğunun hacmi artar, iç basınç düşer ve akciğere hava girer. Nefes verirken ise; diyafram kası yukarı doğru kubbeleşir, göğüs kafesinin hacmi azalır, iç basınç artar ve karbodioksit dışarı atılır.   Diyafram kası, frenik sinirden gelen uyarılarla çalışır. Frenik kelimesi, zihinden gelen anlamına gelir. Eski tıp insanları diyaframı çalıştıran bu sinirin beyinle doğrudan ilişkili olduğunu düşünmüşlerdir. Hatta kasa da bir süre boyunca frenik k...

Akciğer Rehabilitasyonu Ve Solunum Egzersizleri

        Merhabalar, bu haftaki yazımda son zamanlarda oldukça konuşulan solunum egzersizleri ve akciğer rehabilitasyonu konularına değineceğim. Günde yaklaşık 23.000 nefes alıyoruz ve bunu çoğunlukla hiç düşünmeden tamamen istemsiz olarak yapıyoruz. Bu kadar sık tekrarladığımız bir aktivitede küçük bir değişiklik bile hayatımızda çok şey değiştirebiliyor. Soluduğumuz havadaki 1ml’lik artış günde 23 litre daha fazla nefes almamızı, 4,6 litre oksijenin vücüdumuza daha fazla girmesini sağlıyor. Bunu doğru yoldan yaptığımızda ise almamız gereken nefes sayısını düşürerek nefes almaya daha az enerji harcıyor kalp hızımızı düşürüyoruz. Vücudumuzun daha az yıpranmasını sağlıyoruz. Bunun için ise doğru egzersiz programına ihtiyacımız bulunmaktadır. Nasıl ki her ilaç her hastalığa, her probleme iyi gelmiyorsa, her solunum egzersizi de her probleme iyi gelmez. Problemi iyi analiz edip, doğru egzersizleri uygulamak gerekir. Bunun için de hem hastalığı bilmek, hem iyi bir...